Çocuklarda İşitme Kaybı   - Özel Yüzyıl Gebze Hastanesi
Görüşmeyi Başlat
1
Bilgi almak ister misiniz?
Kodu Tara
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
 E-RANDEVU
Çocuklarda İşitme Kaybı

Çocuklarda İşitme Kaybı

İnsanlar arasındaki iletişim yolları içinde en önemlisi konuşarak anlaşma yoludur. Konuşma insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliktir ve öğrenilmiş bir davranıştır. Anne ve babalar, çocuğun yakın çevresindeki kişiler farkında olmadan konuşma öğretmenliği yaparlar.

Konuşmanın öğrenilmesinde en önemli fonksiyon işitmedir. İşitme kaybı çocuğun konuşmayı ve dili öğrenmesini etkiler ,duygusal ve sosyal sorunlara yol açar. Konuşmanın normal olarak gelişmesi işitmenin normal olmasına bağlıdır. Çok az bir işitme kaybı bile konuşmanın gecikmesine yol açar. İşitme kaybının derecesi, kaybın sabit ve ya ilerleyici olması ve başlangıç zamanı çocukların konuşma ve dili öğrenmelerini etkiler. İşitme durumunun yanı sıra tanı zamanı, işitme aleti kullanmaya başlaması ,verilen eğitimin şekli, ailenin tutumu ,çocuğun zekası ve duygusal durumu da konuşma ve dilin öğrenilmesinde önemlidir.

Çocuklardaki işitme kaybı sessiz ve gizli bir engeldir. Çünkü çocuklar ve özellikle bebekler iyi duyamadıklarını söyleyemezler. Fark edilmez ve düzeltilmezse çocuktaki olumsuz etkiler gittikçe artar. İşitme kaybı olan çocuğun nasıl iletişim kuracağının öğretilmesi mümkün olan en erken dönemde olmalıdır. Dil yaşamın ilk aylarından itibaren örneğin altı haftalıktan itibaren gelişmeye başlar. Etraftakiler için görülebilir olmadığı halde bebekler konuşmayı ve dili anlamayı öğrenir. Bir yaşından itibaren dil bilgisi görece bir olgunluğa erişir. Bebeklerin iletişim yetenekleri ve işitmelerinin maksimum düzeyde gelişebilmesi için sinirsel gelişim şarttır. Sesi algılayamayan bebekler de sinirsel gelişim yavaşlar ve durur. 

Konuşma ve dilin gelişimi açısından yaşamın ilk altı ayı kritiktir. Bebeklerdeki işitme kaybı ilk üç ay içinde tespit edilmelidir. Bu yüzden ülkemizde de başlatılan yeni doğan işitme tarama programları (otoakustikemisyon testi) çok önemlidir. Buradaki işitme kayıpları daha sonra BERA (Beyinsel İşitme Tarama Yöntemleri) ile kesin sonuca ulaşmaktadır.Çocukluk çağı işitme kayıpları doğumsal ya da sonradan oluşan nedenlerle meydana gelebilir. Bunlar kalıtımsal ya da kalıtımsal olmayan nedenlerle meydana gelir. Bu işitme kayıpları geçici ve ya kalıcı olabilir. 

Geçici işitme kayıpları dış kulak yolundan ve ya orta kulaktan kaynaklanabilir. Dış kulak yoluna bağlı işitme kayıpları kulak kiri, kulak yolu çıkıntıları ve doğumsal olarak dış kulak yolunun kapalı olmasına bağlı olabilir; kulak kiri çıkarılarak tedavi edilir, diğerleri cerrahi olarak tedavi edilir. Orta kulaktan kaynaklanan işitme kayıpları genelde orta kulak iltihapları sonucudur. İlaç tedavisi yeterli olmazsa kulak zarına tüp takılması ile tedavi edilir. Orta kulak iltihaplarının iyileşmemesinin ve sık tekrarlanmasının nedenleri olan alerji ve geniz eti büyümeleri tedavi edilir. Kulak zarı yırtıklarına bağlı işitme kayıpları kulak zarı onarımı ve kemikcik düzeltilmesi operasyonlarıyla işitme düzeltilebilir. 

İç kulak rahatsızlıkları; genetik olarak geçen işitme kayıpları, böbrek, göz, cilt, baş ve yüz bozukluklarıyla seyreden bazı sendromik hastalıklar ve doğumsal guatr hastalığı ile beraber görülen işitme kayıplarıdır. Anne karnında geçirilen kızamıkcık, toksoplazma, herpes virüs  enfeksiyonları ve annenin kullandığı kulağa etkili ilaçlar, bebeğin geçirdiği sarılık, menenjit, kabakulak, kızamık gibi hastalıklar da kalıcı işitme kaybı yapar.

Kalıcı işitme kayıplarında en erken dönemde (ilk üç ayda) dil ve konuşma gelişimi açısından işitme cihazları başlanmalıdır. Daha büyük yaşlarda sosyal ve duygusal gelişme için işitme cihazları kullanmalıdır. Özellikle okul çağı çocuklarında tek taraflı işitme kayıpları fark edilmeyebilir. İşitme testleri ile tanı konularak işitme cihazına başlanması şarttır.