Kulak Zarına Tüp Takılması
Denge ve işitme sistemimizin en uç organını barındıran organımız olan kulak gelişimi anne karnında başlayıp doğumdan kısa bir süre sonra tamamlanır. Çocukluk çağına gelindiğinde kişide işitme sıkıntısı yaşanıyorsa en kısa sürede doktora danışılması gereklidir.
İşitme kaybına sebep olacak hastalıklar ise doğumsal, travma ile birlikte gelişen, enfeksiyona bağlı ya da tümörler sonucu olabilir. Çok veya az işitme kaybı yaşayan kişilerde ilaç, ameliyat ya da cihazla tedavi edilebilirken bazılarında çözüm ile sonuçlanmayabilir. Erken teşhis ve tedavi bu yüzden çok önemlidir. Kulağa tüp takılması işlemi kulakta sıvı oluşması sebebiyle olabilmektedir. Kulakta sıvı birikmesinin sebebi çoğunlukla burun tıkanıklığı ile ilgilidir.
Kısa dönemli olan nezle ve grip hastalıklarında oluşabilmektedir. Burunda oluşan sistemik bozukluklar (sinüzit, geniz eti, alerjik tepkiler) kulağa sıvı dolmasını tetiklemektedir. Bunun sebebi burun tıkandığında kulaktan geçen hava akımı bozulmaktadır. Burnunuz kapayıp aynı anda yutkunmayı denediğinizde oluşan vakum oluşur ve tıkanma etkisi hemen fark edilecektir. Başlarda akışkan bir haldeyken ilerleyen süreçte katılaşma gösterebilir.
Endoskop yardımı ile sıvı birikimin ne kadar olduğu görülebilmektedir. Kulağa tüp takılma işlemi ameliyathane ortamında mikroskop yardımıyla yapılmaktadır. Öncelikli olarak orta kulakta biriken sıvı boşaltıldıktan sonra burun tıkanıklığı ile birlikte solunum yollarında oluşan sıkıntı geçene kadar kulağın dışarıdan hava alması sağlanmaktadır. Bİr kulak tüpünün süresi 7-8 ay kadar olmakla birlikte rutin olarak kontrolünün yapılması gerelidir.
Tüp takılma işlemi sonrasında kulağa su kaçırılmamaya özen gösterilmelidir. Kişi işlemden sonra gündelik hayatına rahatlıkla dönebilmektedir.